HABERLER
ZEKAT OTURUMU SONUÇ BİLDİRİLERİ
10 Kasım 2015 Salı 14:5716 Ekim 2015 Cuma günü saat 09.00 – 12.30 arasında genel kurulda gerçekleştirilen “Zekât” adlı ikinci oturum, isimleri aşağıda yazılı kimselerin katılımıyla gerçekleştirilmiştir
ZEKÂT
16 Ekim 2015 Cuma günü saat 09.00 – 12.30 arasında genel kurulda gerçekleştirilen “Zekât” adlı ikinci oturum, isimleri aşağıda yazılı kimselerin katılımıyla gerçekleştirilmiştir:
BAŞKAN
Prof. Dr. Faruk BEŞER (Marmara Üniversitesi)
TEBLİĞCİLER
Prof. Dr. Rahmi YARAN (Marmara Üniversitesi; İstanbul Müftüsü)
Prof. Dr. Recep CİCİ (Uludağ Üniversitesi)
Prof. Dr. Abdussettar EBU GUDDE (Kuveyt Finans Kurumu, Kuveyt)
Yrd. Doç. Dr. Emrullah DUMLU (Atatürk Üniversitesi)
MÜZAKERECİLER
Prof dr. Yunus Vehbi YAVUZ (Uludağ Üniversitesi)
Prof Dr. Necdet ŞENSOY (T.C. Merkez Bankası)
Prof Dr. Raif PARLAKKAYA (Necmeddin Erbakan Üniversitesi)
Dr. Muzzemmil SIDDIKİ (Kuzey Amerika Fıkıh Konseyi, ABD)
RAPORTÖRLER
Yrd. Doç.dr. İsmail BİLGİLİ (Necmettin Erbakan Üniversitesi)
Tahir TURAL (Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu)
Bu oturumda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmıştır:
A. ZEKÂT VERGİ İLİŞKİSİ
1. Zekât malî bir ibadet olup devlete verilen vergiler zekât yerine geçmez.
2. Devlet zekâtla ilgili mevzuat geliştirir ve zekâtı ayrı bir kalemde toplayıp İslam dininde belirtilen esaslar çerçevesinde dağıtmayı taahhüt ederse o zaman devlete zekât verilir. Devlet isterse bu zekâta vergi mevzuatında da yer verebilir.
3. Anayasal bir kurum olan ve Müslümanların ibadet hayatını düzenlemekle görevli bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı, diğer ibadetler gibi zekât ibadetinin ifasında da vatandaşlarımıza yardımcı olacak bir yapılanmaya gidebilir. Bu maksatla Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü gibi bir de “Zekât ve Hayır Hizmetleri Genel Müdürlüğü” kurulmasında yarar vardır. Bu düzenlemeler yapılırken günümüz İslam ülkelerindeki zekât uygulamalarından ve organizasyonlardan da istifade edilmelidir.
B. GIDA BANKACILIĞI VE ZEKÂT
Gıda bankacılığı kapsamında zekât niyeti ile yapılan bağışların, zekât yerine geçmesi aşağıdaki şartlara bağlıdır:
1. Bağış kabul eden dernek ve vakıfların, “ihtiyaç ve muhtaç anlayışı” fıkıhtaki zekât/sadaka alabilecek muhtaç anlayışından farklı olmamalıdır.
2. Sistemin işleyişi devamlı kontrol edilmeli, fakirin menfaatinin öne çıktığı bir anlayışla uygulanıp uygulanmadığı denetlenmelidir.
Gıda bankacılığı kapsamında yapılan bağışlara, ilgili mevzuata göre devletin sağladığı vergi avantajının mahiyeti ve bunun zekâtın eksik ödenmesi anlamına gelip gelmeyeceği hususunda ihtilaf edilmiştir. Katılımcıların bir kısmı, bunun gider olarak gösterilebilmesi suretiyle elde edilen vergi avantajının, devletin işletmelere sağladığı bir teşvik olarak kabul edilip bu yolla sağlanan avantajın ayrıca zekât olarak verilmesinin gerekli olmadığı kanaatindeyken diğer bir kısmı ise bunu, ödenen zekâtın bir miktarının ödeyene tekrar dönmesi olarak değerlendirmiş ve bu yolla sağlanan vergi avantajının ayrıca zekât olarak verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
C. ÜRETİM, HİZMET VE TİCARET İŞLETMELERİNDE UYGULANACAK ZEKÂT
Üretim, hizmet ve ticaret işletmelerinde uygulanacak zekât hükümleri hususunda şu hükümler önerilmektedir:
1. Mahiyeti icabı zekât matrahını sermayenin oluşturduğu menkul mal alım satımına yönelmiş market, mağaza gibi ticaret işletmelerinde nisap ve yıllanma şartı aranır, zekât oranı ise % 2,5’tur.
2. Üretim ve hizmet işletmelerinin zekâtı hakkında yapılan müzakerelerde üç farklı görüş ortaya çıkmıştır. Bu görüşler kısaca şunlardır:
a. Söz konusu işletmelerin üretim araçları zekâta dâhil olmaz. Bu durumda yılsonunda net varlık toplamı üzerinden ticaret işletmelerinde olduğu gibi % 2,5 oranında zekât verilir.
b. Bahsedilen işletmelerde sabit sermaye yatırımları matraha dâhil olmaz. Bu durumda zekât matrahı sadece gelirden oluşur. Elde edilen gelir; nisap ve yıllanma şartına tâbi olmadan net gelirden % 10, bürüt gelirden ise % 5 oranında zekât gerekir.
c. Büyük işletmelerin üretim araçları da zekâta dâhil olur Bu durumda matrah üretim araçları artı elde edilen gelirden oluşur. Üretim araçları artı gelir, yıllanma ve nisap şartına tabi olarak % 2,5 oranında zekâta tabi olur.
3. Stokların değerlemesinde câri maliyet esas alınır.
D. ALACAKLAR VE ZEKÂT
Tahsil kabiliyeti bulunan (kuvvetli) alacaklar, zekât hesaplamasına dâhil edilir. Şüpheli ve tahsil kabiliyeti olmayan (zayıf) alacaklar ise tahsil edildiği dönemde zekât hesaplamasına dâhil edilir.
E. BORÇLAR VE ZEKÂT
Kısa vadeli borçlar zekât matrahından düşülür. Uzun vadeli borçların zekât matrahından düşülmesi hususuna gelince; bir tebliğci hariç diğerleri bu tür borçların da matrahtan düşürülmesi hususunda ittifak etmiştir.